Translate

28 Temmuz 2013 Pazar




Hiç bir şey geçmişte kalmıyor çünkü; yarınlar da geçmişe karışıyor zamanla...





Kayboluyor insan koskoca bir boşluk da amaçsızca dolanarak kayboluyor sonra...  Düşüşe başlıyor düşüyor düşüyor düşüyoor farkında olmadan düşüyor. Cehennemin dibine düşer gibi hissediyor. Sonra bir gülümseme yapıştırıyor suratına gülümsediği için mutlu sanıyor çoğu zaman kendini. Her şey düzeldi sanıyor, iyileştiğini düşünüyor ama sonraları anlıyor ki yaşanmışlıklar yaşamda iz bırakıyor ve hiç bir şey geçmiyor geçmiş gibi yapıyor. Hiç bir şey geçmişte kalmıyor çünkü yarınlar da geçmişe karışıyor zamanla. Geçmiş geçmek bilmiyor. Kabuk tutan yara sürekli kan sızdırıyor...





1.x

25 Temmuz 2013 Perşembe

Bu çoooğuuuu zamann böyledir. Acı verici ama öyle.






Hayatınıza sizi seven biri girer (yada sevdiğini sandığınız biri).Her şey en başta öyle güzel öyle inanılmazdır ki bu duruma inanamazsınız zaten. Korkarsınız çünkü mutlusunuzdur ve böyle şeylere alışkın değildir bünyeniz. İşte bu zamanlarda mutluyken bile acı çekebildiğinizi fark edersiniz, nasıl bir şerdir ki bu kahkaha atıp attığınız kahkaha yüzünden ağlarsınız.  İlk defa sevildiğinizi hissedersiniz ne yapacağınızı nasıl davranacağınızı şaşırırsınız sürekli tekrar edersiniz içinizden ''Eski sen olmicak bu defa, sonunun farklı olması için her zamankinden farklı davranman gerek eskiden neysen o olma'' ve olmazsınız da. Bu bazen kazandırır size bir şeyleri, çoğu zamanda kaybettirir. Neyse  işte böylelikle zaman geçer ve hiç bir şey artık ilk başta olduğu kadar güzel değildir değişmiştir. Sürekli gelen mesajlar yoktur artık, verilen sözler tutulmamaya başlar, gel dediğinizde size koşan kişi artık bahaneler uydurur, ikinci plandasınızdır. Oysa ki en başta hayatının merkezi olduğunuzu sandırır size zamanla da elde etmenin verdiği rahatlık ile geri planlara atar sizi. Arkadaşları daha önemlidir artık, gereksiz işleri bile daha önemlidir, uykusu daha önemlidir, gezmek-tozmak-sürtmek daha önemlidir. Zamanla değişirler.  Bu değişimlerine tabi ki uydurucak bahaneleri vardır : ''Kusura bakma çok meşkuldüm'' , '' Hayır saçmalama'' , ''Alakası yok kuruntu yapıyorsun'' , ''Hiçte bile'' , ''Arkadaşlarım var o yüzden'' , ''Yorgunum ondan'' , ''Yine krizin mi tuttu senin'' vs. vs. vs. gibi biiir sürü bahane yapıştırıverirler. Ama bunları diyen insan bir kaç gün, bir kaç hafta, bir kaç ay, bir kaç yıl önce sizi kaybetmekten korktuğunu söyleyen, onu bırakmamanız için delicesine yalvaran, az mesaj attığınız da size kızan, attığı her adım da haber veren, sizin farklı olduğunuzu, size aşık olduğunu, size bağlandığını söyleyen insanla aynı kişidir.Özlersiniz ilk başı deliii gibi özlersiniz, ilk başta ki o korkuyu bile özlersiniz ama bunlar öyle çabuk değişmez  çünkü değişmesini,ilk başa dönmesini istersiniz. Kısacası dostlarım değişmesini hiç istemediğimiz insanlar (şeyler)  bir anda, değişmesini istediklerimiz de uzuun bir zaman da  değişirler. Hayat budur ve böyledir. Buna alışın...






(1.x)

20 Temmuz 2013 Cumartesi

                               

Gitme demek isterdim ama  o kadar yoruldum ki takatim yok.
Bu yüzden Siktir Git...


[2.x]

15 Temmuz 2013 Pazartesi




'' Kızmadım. Ayrıca kızgın da değilim, kırgınım. Bu keskinlik kırılan parçalardandır. ''





1.x



'' Seni bulmak için geçmişteki anılarımızı hatırlıyorum... Geleceğe gidemiyorum çünkü gelmiceğini biliyorum. ''




2.x

12 Temmuz 2013 Cuma


Beklemek,bir hiç uğruna beklemek ne kadar acı gelmiceğini bile bile beklemek gittiğini bile bile. Artık o yok bunu biliyorsun ama kabullenmek istemiyorsun, kabullenmek istemememiz çok doğal seviyorsun seviliyorsun en azından sevildiğini sanıyorsun acı çekiyorsun belki bir gün belki bir hafta bir ay veya bir yıl unutuyorsun zor oluyor çok zor oluyor ama unutuyorsun.İnsan bu şekilde olgunlaşıyor hatalarının farkına varıyor, keşke dememeyi öğreniyor sonra neden ben demeye başlıyor,kimseye güvenemiyorsun güvendiğinde de gene başına kötü şeyler geliyor insanları kendin gibi gördüğün için. Ama sen sadece sevip sevilmek , güvenmek, mutlu olmak ve bir kişiyle ömrünü sürdürmek istiyorsun tabi bunların hiçbiri olmuyor. Piçin bir tanesi geliyor hayatını alt üst ediyor ve gidiyor sen ise çaresizce onu bekliyorsun...!

İMZA:2.X

10 Temmuz 2013 Çarşamba

öyle işte...




         ''Sevmek değildi benimkisi ; edebiyat yapma isteği''






1.x

"Kardeşimle aramızda geçen bir konuşmadan"
Seviyorsun kızım bunu kabul edersen senin için daha kolay olur seviyosun ama artık onu tanıyorsun ve hak etmediğini biliyorsun  o senin ilkindi ilklerden nefret edilmez ki nefret etmekte bir sevgi gerektirir unutma seviyorsun ama onu değil yaşattığı güzel duyguları anıları onunla konuşmayı seviyorsun. Onun varoluşu sevmek  için bahane sadece. Sana hiç söylemedim kendini kandırmana izin verdim. Çünkü böyle iyiydin ama artık yeter nefret sevmekten bir zamanlar değer    vermekten oluşur nefret edersin. Çünkü yaptıkları karşısında hissedebileceğin başka duygu yoktur.Artık farkındasındır çünkü sevgini nefretedönüştürürsün.Geçmişte güzel şeyler yaşadığı birinden gerçek nefret edemez kimse kızgınlığın kırgınlığın değerin verdiği nefrettir o. Onu gerçekten sevmediğinde yaptığı hiç bir şey dokunmicak sana gördüğünde hiç bir şey hissetmiceksin sevgilisinin olması bile dokunmicak mesela mutlu olması bile. Yoldan geçen bir adam gibi hiçleşicek içinde. 

imza: 1.X

6 Temmuz 2013 Cumartesi

.




''Gel'' desen gelecekken ben, 3 harfi birleştirmekten korktun sen...





1.x

3 Temmuz 2013 Çarşamba

:)




'' Yokluğunu çok büyütmüşüm gözümde. Bıraktığın boşluk daha güzel biriyle dolunca anladım. Verdiğin sözleri tutamıcak kadar korkak olduğunu görmem için gitmen gerekiyormuş ve  gittin  gidişinle kendini de içimdeki seni de bitirdin.
Kalbimdeydin ve inan hiç bir kimseye benzemiyordun gittin herkes gibi olamayacak kadar yok oldun. Anladım ki sen sevgimsiz bir hiçtin... ''



(1.x)