Translate

12 Eylül 2013 Perşembe

Boktan bi vaziyet işte.






Kelimeler kifayetsiz, cümleler anlamsız. Anlatabildiklerim anlatamadıklarımın yanında bir hiç,Gülmek ; üzerime yapışmış yalan bir rol gibi çok iyi oynadığım. Gitmek ; ayağımın ucuna bile değmemiş bir yol gibi. Sana dönmek ise yok gibi, yok olmak gibi,Ve  senin gitmen  yaptığın tek gerçek gibi.





1.x



Bayatladılar.




Son kullanma tarihi geçti seni beklerken umutlarımın... 






2.x

geçemedi bi gitti







Geçmiş bir şeyler götürdü benden geçerken. Ama götürdükleri geleceği getirdi giderken.







1.x

ÖL İSTİYORUM





Seni sevdiren kelebeklerin çırpınışları, acıtır artık beni...







1.x

bu ibne oldugun gerceğini etkilemiyo tabi :D







Eylülle Kasım'ın ironik yakınlığı gibisin sevgilim. Ekim'inse kararsızlığı işlemiş kişiliğine. Eylülde yalnızlık ağır , Kasımda aşk başkadır... Ekim ise arada kalmıştır her şeyi yarı yarıya yaşatır.






1.x

Eylülllllllllll :D lanettlendiiik









Nedir bu Eylül'ün getirdiği acı? 
Oysa ki sonbaharda daha kolaydır kopması yaprağın dalından.



1.x

siktir git işte :D kısacası :D




 Üşüdüm desem de sarılma bana. Uzaklaş ki soğukluğun vurmassın daha fazla...





1.x



kakdjfksdjfoıwej :D:D:D üşendim :D





 ''Bembeyaz bir silgi olduğumu farz etsek bile seni silerken kirleneceğim... '' 






1.x

ÇİKOLATAAAAAAAAĞĞĞĞ




Bknz: 


İnsan kalbini bir yap boz olarak düşünün. O yap boz aşık olana kadar bütündür ( aslında aşık olduğunuzda da bütündür şöyle diyelim o zaman:) O yap boz terk edilene kadar bütündür. Sonra eksilir, çünkü terk edene bir parçayı verirsiniz o giderken. İşte içinizde yaşadığınız eksiklik bundandır. Bu yüzden, bu eksik parça yüzünden yeni parçalar ararsınız oraya uyacak sizi tamamlayacak yeni birini işte.  Şanslıysanız kiii bu bayaa bi  şans gerektiriyor bulursunuz öyle birini hemen. Ama tabi parça sizden giden parçanın ta kendisi değildir ve hiç olmayacaktır. Yan sanayi ürün misalidir, o parça birebir gibi duran birebir aynı işlevi gören ama orjnal olmayan. Çoğu zaman farkına bile varmazsınız bunun neyse burayı şimdilik geçelim. Parçayı bulamayanlar eksik yaşamaya alışırlar, yan sanayi ürünü istemezler orjinali isterler, beklerler, keşke derler. Ama orjinal parça gelse bile eski yerine oturmaz tam olarak, yıpranmıştır tam  uymaz o yap bozun eksik bölümüne artık. İşte anlayacağınız ya alışacaksınız eksik olmaya yada yan sanayi parçalara alışacaksınız. Ya da, evet bir ihtimal daha var o da şu ; hiç aşık olmayacaksınız oldunuz diyelim, kii bu kaçınılmaz bir durum, orjinal parçayı kaybetmeyeceksiniz. Üzgünüm ama son ihtimal imkansız unutun onu eğer aşıksanız eninde sonunda orjinal parçayı kaybedeceksiniz. Dedim ya üzgünüm. Hayat böyle. En iyisi siz ALIŞIN.









(1.X)