Translate

9 Ağustos 2013 Cuma



Ben sanmıştım ki unuttum seni. Unuttum yani. Öyle sanmıştım ama şimdi görüyorum ki sadece sanmışım. Karşına geçip sana bağırmak, karşında böğüre böğüre ağlamak, sarılmak aynı zamanda yumruklamak hemde tam sol yanını hemde tam kalbin olduğunu sandığım yeri yumruklamak.  Sonra mı? Son hiç yapamadığımı yapıp gözlerine bakmak (ama 30 saniye değil) ve söylemek şunları hemde ağlayarak:
''Kalbim seni çok sevdi. Gittin güçlü olduğunu sandı yapabilir yaralarını kendi sarabilir sandı yapamadı yardım aldı ama o da olmadı. Verdiği sözlerden döndü o da olmadı.Müzik dinledi, şarkı söyledi kendini şarkı söylemeye verdi çekinmeden söyledi canı istedikçe işe yaramadı o da olmadı. Kitap okudu ona kaptırdı kendini o bile avutmadı. Şimdi aynı şehirde bile nefes alamıcaz seninle gidiyorsun. Artık aynı ülkede nefes almak avuntu olucak kalbime dramatize etmiyorum. Değişik çok değişik hallerdeyim. Gidiyorsun ya hani öptür git bari öpücük koyduğum.'' Sarılmak sıkıca hiç tepki vermesen de olur. Sonra dönmek arkamı gitmek tam giderken aklıma gelmesi '' Her şeye rağmen iyi güzel hoş da hayatımı s*kt*n bee'' demek. Gitmek. Sonrasını bilmiyorum. Ne yaparsın bilmiyorum. Ne hissedersin ne düşünürsün hiç bilmiyorum aslına bakarsan bunları yapmak istiyormuyum onuda bilmiyorum. Neyse siktir et. Özledim işte. Anladın mı öküüz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder